Uzun bir yad ettimBerfin sabah seherinde,Ser’ den kim geçer ki, yardan geçsinPuslu bir gönülde nöbetleşe bekleyenKahve gecelerde. Kim tutar apansız sur’ dan kaplı fermanı,Kim’ e kalır sevginin diyeti sülün tenKar çarşaflı. Artık eylem! Kepenkler yordamına uygun,Köpekler vakitsiz ulurVeba aşkların adresi çıkmaz yüreklerde. Durdurak bilmez gençlik vakası,Uçup giden çöl örtüsünde. Sürgün,Hep…

Bir kahveydi hatırlı hatırsız gönüllerde hoşnutlukdudaklarda keyfin mutluluğunu anlatan.Yılları sığdıracak kadar güçlüanıları saydıracak kadar geniş yaşam yelpazeseydi. Salladıkça serinlik hareketlilik mevsimlere yandaş.Durunca monoton , ağır vasıta gibi yol alan bir değirmendi o.Tabanları eskittiğim çatısı akan bir evin avlusundayım.Geçmişi sormayın bana,geçmiş oluklardan sızan bir yaşam.Gecenin şafağa boyun eğdiği,kurumuş toz bulutu gibi…

Bir akşam üstü döküldü.Gece korku, gece harap,kuru ihanet yağmurları. Dönme dolap gibidolambaçlı bir yol izledi kinadres aynı. Amaçlı amaçsız dağdeviren öfke selinde,düşe kalka çizilen bir sevda masalısınırda bekleyen. Kalkan olmuş gözler,Siper edilen ise hep neşeler. Bayır aşağı giden bir söz yolu var;Sözler söylenirSözünden dönmeyen.. Kahır dolu sessizliklerde cevapsız umutlar var.Söz…

Maskesi düşen bir gecedeÖksüz bir fırtına,yalancı aylarda dünü süpüren. Dağınık bir yatağa benzer ayrılıksilik bir yüzdür hem sonda, hem başda görülen. Kör bir kuyu dipsizderinde bilinir. Bulutsuz asi bir havagözyaşlarda silinir. Mağbet bir tutam siyahdasaçlar dökülür, yarısında gönlün. Puslu bir nöbet vakasıdır zamanı döndürenvardiya istemez gelip geçen ömrün. Haziran 2000

Bu Gün Gibi..Öyle hayaller düşledik ki,sığdıramayacağız belki de yüreklere.Gönüllerde hasat zamanı artık.Salınır özlemler dudaklardan yalnız gecelere.Kahverengi gözlerde Mavi sevdalar hakim şimdi.Mutluluğun önsözleri; Sevgi içerikli. SevgiSüreklilik taşır yaşamın merdivenlerinde.Suretleri malum!.,Aslı gibidir Gül ve Diken. Bazen çılgın olmalı insan.Yaşama dair ne varsa sarf etmeli.Geçmişten musrif,gelecekten cimri… Bazen de seyrine dalmalı ,hoş bir…

İnsanın kendi hikayesini yazmasının zamanı artık,Her gün aynı çehrede son noktayı koyan sözlerdirbeklentiler. Anlatılmak istenenden öte,algılandığı gibi dışa vurmaktır.Farklı gösterilmek istensede , hep aynı gözler. İki parçadır insan.İstediği gibi görünür.Bazen dostbazen sevgilidir.Zaman zaman karışan, akılları karıştırançözümü zor bulmaca gibidir. Bu mevsimde göçmen kuşlardır işi zor olan.Katar olmuş sevgileri taşırlarkanatlarda yarım…

Yalnızlık türküsü yalnız söylenirUmutlar tükendikçe.Ama neden ben,Neden bu sonbahar.Zamansız geldin be zamansız,şimdi ne yok nede var. Aralık 1999

Seni gördüğüm an sabah güneşinde,Saçlar kızıl, koyu kestane bir başkagüzeldin günaydın eşliğinde.Gözler parlarken beden yorgundudaklar da hep aynı şarkı,karanlıklarda meşale, yürekler sensizliğin etkisinde. Bilmem ne yapmalı, nelere katlanmalı.Mistik doğal bir hava’ ya inatduygusal bir ortam mı yaratmalı.Sessizlik hakimken sevgi şatosunda,bazen susmalıbazende uzaklara korkuları mı saçmalı. Az kaldı, kum saati dolmaya…